- gerilmek
- растягивать, напрягать
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
gerilmek — nsz 1) Germe işi yapılmak, gergin duruma gelmek, belirli bir uzama ile çekilmek Koltuğunda şöyle bir gerilmiş, gülümseyerek yüzüme bakıyordu. Y. Z. Ortaç 2) Gergin bir biçimde açılmak Gülmek istedim, dudaklarım titreyip gerildi. A. Gündüz 3) mec … Çağatay Osmanlı Sözlük
sinirleri gerilmek — (birinin) sinirlenmeye hazır bir durumda bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çüjülmek — gerilmek, gevşek ip gerilmek, sakız veya macun gibi şeyler uzayıp sünmek II, 132bkz: çöjülmek; … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
şişmek — nsz, er 1) İçi hava veya gazlarla dolarak gerilmek Balon şişti. 2) Bir şey emerek hacmi büyümek, genişlemek Tahta, su emerek şişer. 3) Vücudun bir yeri içine yabancı bir maddenin girmesiyle veya başka bir etkiyle gerilmek, kabarmak İhtiyar kadın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerilme — is. 1) Gerilmek işi 2) sp. Kasların son uzama gücü ile vücudun bütün bölümlerinde oluşan gergin durum, gevşeme karşıtı … Çağatay Osmanlı Sözlük
halı — is. Yere veya mobilya üstüne serilmek, duvara gerilmek için, genellikle yünden dokunan, kısa ve sık tüylü, nakışlı, kalın yaygı Pencerelerden Türk kadınlarının dokuduğu halılar ve seccadeler sarkıyor. F. R. Atay Birleşik Sözler halıhane halı saha … Çağatay Osmanlı Sözlük
sinir — is., anat. 1) Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu. R. N. Güntekin 2) Rahatsız edici, hastalık derecesine… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sünmek — nsz, er 1) Esnekliğini yitirerek gevşemek Bu kumaş kolay kolay sünmez. 2) Kopmadan uzamak, gerilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çöjülmek — gevşek ip gerilmek; uzayıp silnmek II, 132bkz: çüjülmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini